18 yaş altı oyuncu olabilir mi ?

Cansu

New member
18 Yaş Altı Bir Oyuncu Olabilir Mi? Toplumun Beklentileri ve Gençlerin Geleceği Üzerine Bir Hikâye

Bir akşam, eski bir arkadaşım bana bir mesaj gönderdi: “Sana bir hikâye anlatmak istiyorum, belki seninle paylaşabilirim.” Mesajını okurken aklıma bir şeyler geldi. O an, bir oyuncu olmanın ya da bir gencin hayallerine ulaşmanın, toplumsal kurallarla nasıl sınırlandığını düşündüm.

Bu yazımda, sizlere bu konuyu bir hikâye aracılığıyla anlatmak istiyorum. Hikâyemizin merkezinde, bir oyuncu olma hayaliyle yanıp tutuşan 17 yaşındaki Alara, bu hayali gerçekleştirebilmek için kararlı ama aynı zamanda toplumsal baskılarla yüzleşmek zorunda kalan bir genç kız var.

Alara'nın Hayali

Alara, İstanbul’un en kalabalık semtlerinden birinde yaşıyor. Çocukluğundan beri tiyatroya ve sinemaya olan ilgisi her geçen yıl artmış. Küçük yaşlardan itibaren, sahneye çıkmak ve karakterlere hayat vermek ona hayatının en anlamlı şeyiydi. Ancak, ailesi onun hayalini desteklemek yerine, genellikle daha “geleneksel” meslekleri önerdi: doktorluk, mühendislik…

Alara, okuldan arta kalan zamanlarında tiyatro oyunları izler, kendi başına sahneler oluşturur ve rol alacağı karakterlerin analizini yapardı. Bir gün, bir arkadaşından duyduğu bir haberle heyecanla arayışa başladı. “Bir oyuncu ajansı, 18 yaş altı yeni yüzler arıyormuş!” Bu, onun için bir fırsat, bir adım öteye geçebilme şansıydı.

Fakat, bir sorun vardı: Alara, henüz 17 yaşındaydı. Toplumda, 18 yaş altındaki birinin profesyonel bir oyuncu olabileceği konusunda ciddi bir çekincelik vardı. Yaşının, yapacağı işin kalitesini ve ciddiyetini sorgulayan kişiler vardı. Onun gibi gençlerin sektörde yer almasının ne kadar doğru olacağına dair birçok fikir, kamuoyunda yankı buluyordu. Alara ise tüm bu tartışmaları bir kenara bırakarak, hayalini gerçekleştirme kararlılığına sahipti.

Berk'in Stratejik Yaklaşımı

Alara’nın en yakın arkadaşı Berk, hep çözüm odaklıydı. O, işlerin nasıl yoluna koyulabileceğini düşünürken, duygusal açıdan değil, mantıklı bir şekilde hareket etmeyi tercih ediyordu. Berk, Alara’ya her zaman gerçekçi bakmasını söylüyordu: “Sen bir oyuncu olmak istiyorsan, öncelikle bu işin sektördeki zor yanlarını öğrenmen gerek. Her şeyin öyle kolayca gelmediğini göreceksin. Gerçekler seni bekliyor.”

Berk’in söyledikleri Alara’nın kafasında dönüp duruyordu. Ona göre, genç yaşta sektöre girmek, kariyerin hızla şekillenmesine olanak tanıyabilirdi, ancak aynı zamanda bu, karşısına bir dizi zorluk çıkaracaktı. Berk, Alara’yı hep stratejik düşünmeye teşvik etti. Yaşadığı dünyada, hayalinin peşinden gitmektense, öncelikle bu hayalin oluşturacağı fırsatları görmek önemliydi.

Asuman'ın Empatik Yaklaşımı

Berk’in bu yaklaşımının aksine, Asuman – Alara’nın annesi – daha empatik bir bakış açısına sahipti. Asuman, kızının hayalini her zaman destekledi, ama aynı zamanda onun güvenliği ve psikolojik sağlığı için de endişeliydi. “Bu işin zorlukları var,” diyordu Asuman, “Birinin rol almak istemesi çok güzel, ama bunu yapmak herkesin beklediği gibi kolay olmuyor.”

Alara, annesinin her zaman kendisine destek olmasına rağmen, sık sık içsel çatışmalar yaşıyordu. Annesiyle Berk’in bakış açıları arasındaki farkları görmek, Alara’yı daha derin bir düşünceye sevk ediyordu. Hem stratejik düşünmeli, hem de empatik bir şekilde adımlarını atmalıydı.

Toplumun Baskısı ve Tarihsel Perspektif

Alara’nın ve ailesinin karşılaştığı baskı, yalnızca kişisel bir mesele değildi. Bu durum, toplumun gençler ve meslek seçimleri konusundaki tarihsel bakış açısını yansıtıyordu. Eskiden, gençlerin kariyerlerini belirlemesi çok daha zordu; toplum, genellikle sadece belirli meslekleri kabul ediyordu. Ancak modern dünyada, özellikle yaratıcı endüstrilerde, bu sınırlar daha esnek hale geldi.

Bu, aynı zamanda, gençlerin kendi yolculuklarında daha fazla bağımsızlık kazandığı bir dönemdi. Toplum, oyuncu olmak isteyen 18 yaş altı birini hala şüpheyle karşılayabilirken, dünya genelinde pek çok genç, erken yaşlarda bu tür mesleklerde başarılı olmuştu. Alara'nın durumu, toplumun hala gençliği belirli kalıplara sokma çabalarına karşı bir isyan gibiydi.

Gençlerin Yeni Bakış Açıları

Sonuçta, Alara sonunda kararını verdi. Berk’in stratejik düşüncelerini göz önünde bulundurarak, adımlarını dikkatli bir şekilde atmak ve aynı zamanda annesinin endişelerini de anlayarak, her ikisinin de bakış açılarını birleştirerek bir yol haritası oluşturdu. 18 yaş altı bir oyuncu olmanın engelleri, aynı zamanda ona bir fırsat da sunmuştu: Genç yaşta sektöre girebilmek, tüm bu zorluklara rağmen daha fazla deneyim kazanmayı gerektiriyordu.

Alara’nın hikayesi, sadece bir genç kızın hayallerine ulaşma mücadelesi değil, aynı zamanda toplumun geleceğe dair bakış açısının nasıl şekillendiğine de bir örnektir. Zorluklar, her zaman yeni bir fırsatla birleşebilir. Gençlerin hayallerine ulaşabilmeleri için, toplumsal beklentilerle dengeli bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini gösteriyor. Peki, sizce toplum gençlerin hayallerine ne kadar izin veriyor?