Kinesiyoloji bölümü nedir ?

Kaan

New member
[color=]Kinesiyoloji: Vücudun Derdine Derman, Ruhunla Bütünleş![/color]

Hadi arkadaşlar, başlıyoruz! Kinesiyoloji nedir diyenlere hemen biraz eğlenceli bir açıklama getirelim. Çünkü bu kadar eğlenceli, yaratıcı bir bilim var mı? Ama önce size bir soru: Düşünün, bir arkadaşınızın vücut dili size “Bugün beni sinir etmeyin, kahve içeceğim!” derken, diğeri “Hayatım seninle ilgili gerçekten derin şeyler hissediyorum” diyor. İkisi de vücut diliyle iletişim kuruyor, fakat biri sinirli, diğeri ise çok daha... romantik!

İşte Kinesiyoloji tam da bunun peşinden gidiyor. Hadi, biraz ciddiye alalım ve gerçek anlamda neler olduğunu konuşalım. Yani vücudun dilini çözüp, hem fiziksel hem de duygusal sağlığımıza nasıl dokunduğumuzu anlayalım!

[color=]Kinesiyoloji: Vücut ve Zihin Arasındaki Dans[/color]

Kinesiyoloji (belki de en sevdiğiniz bilim kelimesi!), vücudun hareketlerini inceleyerek, fiziksel sağlığın, ruhsal durumların ve hatta düşüncelerin birbiriyle olan ilişkisini çözmeye çalışır. Kısacası, bir nevi ‘vücudun psikolojisi’. Evet, vücudunuz da düşünür, hisseder ve bazen şikayet eder! Ama sağ olsun Kinesiyologlar, vücutta ‘hoşnutsuzluk’ yaratmadan tüm bu sinyalleri çözüme kavuştururlar.

Ve elbette, Kinesiyoloji deyince aklımıza gelen ilk şey... kas testi! Bu kas testleri sayesinde vücutta tıkanan enerjiler, fiziksel ya da duygusal blokajlar hızlıca ortaya çıkar. Bunu düşündüğünüzde, vücudun “Bugün ne yapıyorsun? Biraz rahatla!” dediği o anları hayal edebilirsiniz. Kaslarınız belki de çoktan sizden “yeter” diyordur ama siz hala anlamamışsınızdır!

[color=]Erkekler, Stratejik Kinesiyoloji: Kaslar Bizim İçin Çalışır![/color]

Şimdi biraz erkeklerin bu konuda nasıl düşündüğüne bakalım. Bunu sadece eğlenceli bir bakış açısıyla yazıyorum, bir kadının bakış açısından tamamen objektif bir şekilde... Erkekler, Kinesiyoloji konusunda oldukça stratejik yaklaşırlar. “Hadi bakalım, kaslarım bana doğru yanıt veriyor mu?” diyorlar, omuzlarını popo gibi sıvazlıyor ve derin derin nefes alıyorlar. “Açıkçası, gergin değilim, ama kaslarım böyle söylüyor.”

İşte buradaki mantık şu: Erkekler genellikle çözüm odaklıdır. O yüzden Kinesiyologları bir tür ‘vücut mühendisi’ gibi görürler. Hedef belli: Vücut ne derse, o yapılacak. Bir spor salonunda kas geliştirirken, Kinesiyologlar kasın sağlığına dikkat eder. “Kaslarımla konuşayım” derken, belki de vücudun gizli mesajlarını çözme sanatını yapıyorlardır.

Ama bazen de o kas testi sonuçları şaşırtıcı olabilir. Mesela “Bacak kaslarımda sorun yok” diyen adamın bacakları zıplayıp ona “Sürpriz!” diyebilir. Evet, erkeklerin vücutları bazen çok daha fazla “mıknatıs” olabiliyor; yani kaslarınız bazen sizinle savaşırken, Kinesiyologlar da vücudunuzu barıştırmak için elinden geleni yapar.

[color=]Kadınlar, Empatik Kinesiyoloji: Kaslarımıza Duygusal İhtimam![/color]

Şimdi ise kadınların bakış açısına gelelim. Kinesiyoloji dendiğinde kadınlar için çoğu zaman empatik bir yaklaşım ön plandadır. Kadınlar, vücutlarını anlamaya çalışırken sanki duygusal bir terapiste gidiyormuş gibi hissederler. “Bacaklarım ağrıyor... Ama bunun nedeni fiziksel mi, yoksa duygusal bir şey mi?” diyerek Kinesiyologlarına başvururlar. Çünkü, kadınlar için vücut sadece kaslar ve eklemlerden ibaret değildir; bu beden, bir ruh halinin, bir duygunun da göstergesidir.

Kadınlar için Kinesiyoloji, genellikle içsel bir bağlantı kurma sürecidir. Bir kadın, bir kası ağrırken, bazen bu kasın yalnızca fiziksel bir sorunla ilgisi olmadığını, aynı zamanda kişisel duygusal bir yük taşıdığını fark eder. Örneğin, sırt ağrıları, fazla yük taşıma veya uzun süreli stresin bir sonucu olabilir. Bu da kadınların vücutlarına daha fazla şefkatle yaklaşmalarını sağlar. Çünkü sadece "çalışmayan" bir kas değil, bir “içsel ağrı”dır bu!

Ve tabii, Kinesiyoloji'nin en eğlenceli yanı, kadınların bir seans sonrasında kendilerini hafiflemiş hissetmeleridir. Kaslarındaki tıkanıklık açıldıkça, hayatın yükü de azalmış gibi hissedebilirler. O yüzden, kadınların Kinesiyoloji’ye “gülümseyerek” yaklaşmalarının nedeni de bu: Kendilerine karşı daha şefkatli bir yaklaşım!

[color=]Kinesiyoloji ve Hayat: Strateji, Empati ve Biraz Da Eğlence![/color]

Hadi şimdi biraz daha eğlenceli olalım: Kinesiyoloji, yalnızca kaslarla iş birliği yapmak değil, aynı zamanda hayatta da vücutla uyum içinde olmanın harika bir yoludur. Kaslarımız, zaman zaman “Bana dikkat et!” derken, Kinesiyologlar “Ne demek istediğini anlamam için biraz daha derine inmeliyim” diyerek bu süreçte rehberlik ederler. Bazen yalnızca bir kas testinden sonra, vücudunuzu duymak, o kadar öğretici ve rahatlatıcı olabilir ki, bir terapiden sonra hissedeceğinizden daha fazla iyileşme hissi duyarsınız!

Öyleyse, forumdaşlar! Şimdi sizlerden birkaç düşünce alalım. Kinesiyolojiyle ilgili deneyimleriniz neler? Kas testleri ile ilgili garip anılarınız var mı? Vücudumuzun dili hakkında başka ne gibi eğlenceli teorileriniz var? Hadi bakalım, ne dersiniz, kaslar mı daha güçlü, zihin mi? Yorumlarınızı bekliyoruz!